1.BÖLÜM
EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ
BİREYİN GELİŞiMİNDE EĞİTİM SÜRECİNİN ROLÜ
Bireyler; yaşam boyunca düzenli ve sistemli bir şekilde değişim gösterir. Gelişim
olarak nitelendirilen bu değişmeler ise büyüme olgunlaşma ve öğrenme süreçleri
yoluyla olur.
Ancak, gelişme sadece çocuğun büyümesi ve olgunlaşması ile gerçekleşmemektedir. Ayrıca öğrenme yaşantıları da çocuğun büyümesi ve olgunlaşmasında önemli bir rol oynamaktadır.Hem de çocuğun bilişsel ve psikososyal yönlerden de gelişimini sağlamaktadır.
Çocuğun öğrenme yaşantıları yoluyla gelişiminde, içinde bulunduğu çevrenin
koşulları belirleyici olmaktadır.
Aile ve okul ortamında geçirilen eğitim yaşantıları sonucunda gerçekleşen öğrenmeler çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin, evde anne babanın argo
konuşması çocuğun dil gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Çocuğun okulda öğrendiklerini eve geldiği zaman anne babası ile paylaştığında anne babanın sergileyeceği ilgi veya ilgisizlik çocuğun okula ve öğrendiklerine olan bakış açısının da belirleyici olacaktır.
Okulda öğretmenlerin çocuğun anlamadığı yerleri sorması kafasında sergileyeceği tutum, derse karşı ilgisini, gücünü ve ilerlemesini etkiler.
Her birey bir potansiyele sahiptir. Bireyler yaşam içerisinde potansiyellerini
geliştirme yönünde çaba sergilerler. Bireyin sahip olduğu kalıtımsal özellikler farklılık gösterir.
Ailenin,okuldaki öğretmenlerin ve toplumdaki yetişkinlerin bireyler arasındaki
farklılıkları dikkate almaları, bunları ortadan kaldırmak yerine gelişimlerini
sağlamaya katkıda bulunmaları gerekir.
Günümüz eğitim anlayışı öğrencilerin fiziksel, bilişsel tüm gelişim alanlarında bir bütün olarak gelişmelerini sağlamayı amaçlar. Bireyi bir meslek sahibi yapma, toplumsal uyumunu sağlama gibi yönlerden kendisi için yetiştirirken, aynı zamanda bireyin iyi bir insan,toplum için nitelikli insan gücünü sağlama ve bireyin iş yaşamında yaratıcı olmasını sağlama gibi yönlerden de toplum için yetiştirmeye çalışır.
Bireyin kendisi için yetiştirilmesi,her yönden gelişiminin sağlanması ,bireyin içinde yaşadığı topluma da olumlu katkılar yapmasını sağlayacak, bireyin potansiyellerinden toplum üst seviyede yararlanabilecek ve toplumsal ilerleme görülecektir.
Çağdaş eğitim anlayışında, bireyin her yönden gelişmesine yönelik hizmet alanları vardır. Geleneksel eğitim anlayışına sahip bir ortamda öğrencilere sadece öğretim ve yönetim hizmetleri verilirken, çağdaş anlayışa sahip ortamda öğretim ve yönetim hizmetlerinin yanında öğrenci kişilik hizmetlerine de yer verilmektedir.
Böylece, öğrenci hizmetleri kapsamında okulda öğrencilere sağlık, sosyal yardım, rehberlik, ile sosyal ve kültürel hizmetler verilebilmektedir.
Öğrencilerin kişilik gelişimini sağlayıcı hizmetler, özellikle rehberlik hizmetleri,
eğitim sürecinin ayrılmaz yanını oluşturmaktadır.
Bu çerçevede, “bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı davranış meydana getirme süreci” olarak tanımlanan eğitimin, bireyin her yönden gelişimini sağlayacak davranış değişlikleri oluşturmaya çalışması gerekir.
EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ
Bireylerin gelişimlerini sürdürmelerinde öğrenme yaşantıları önemlidir. Bireylerin gelişiminde öğrenme yaşantıları, bebeklik yıllarında çoğunlukla ailede geçirilen yıllar ile belirlenir.
Çocuk, okul öncesi kurumlara devam ederek planlı öğrenme yaşantısı geçirmeye başlar. Bu eğitim süreci daha sonraki zamanlarda ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim biçiminde devam eder. Eğitim sürecinde bireylerin belirlenmiş amaçlar doğrultusunda davranış değişikliği gerçekleştirmeleri beklenir.
İlköğretim yıllarında okumayı yazmayı, basit matematiksel işlemler yapmayı öğrenirken ilerleyen yıllarda kendi vücudunu, doğayı ve çevresindeki olayları öğrenmeye ve başlar.
Ortaöğretim yıllarında ise soyut kavramlar ile kendi düşüncelerini ifade etmeye, olaylar arasında sebep sonuç ilişkileri kurmaya, kendi yetenekleri ile bir meslek seçmeye başlar.
Yükseköğretim yıllarında ise bir mesleğe hazırlanırken aynı zamanda çevresiyle yakın ilişkiler geliştirmeyi öğrenirler. Dolayısıyla eğitim sürecinde öğrencilerin yapmış oldukları çok sayıda davranış değişiklikleri onlardaki gelişmelere yol açar. Böylece ,eğitim sürecinde birey her yönden gelişir.
Bazı öğrenciler bu davranışları başarırken,bazıları zorlanır. Bazı öğrenciler hiç istenmemesine rağmen diğer arkadaşlarına karşı küçümseyici,fiziksel şiddet davranışları sergileyebilirler.
Bireylerin sağlıklı bir biçimde gelişmelerini sağlamak için bu davranışlarının anlaşılması ve buna uygun bilimsel çözümlerin sergilenmesi gerekir.
Psikoloji, insan davranışlarını incelemektedir.İnsan davranışlarına ilişkin genel ilkeleri çeşitli bilimsel araştırma yöntemlerini kullanarak ortaya koyar.
Psikoloji, eğitimsel etkinliklerin gerçekleşmesinde dikkate alınması gereken faktörleri
önerir. James’in söylediği gibi, psikoloji bir bilimdir. Öğretim ise bir sanattır. Bilim, öğretim yönteminin uyacağı, itaat edeceği ilkeleri sağlamaktadır. Hatalı uygulamalara dikkat çekmekte ve yeni önerilerde bulunmaktadır.
EĞİTİM PSİKOLOJİSİ
Eğitim psikolojisinin doğası
Eğitim psikolojisi, psikoloji ve eğitim gibi iki çalışma alanı karışımını barındıran
bir alandır. Eğitim psikolojisi hem davranışların incelenmesin hem de eğitim sürecinin incelenmesini içerir.
Eğitim psikolojisi genel, sosyal, gelişimsel ve çocuk psikolojisine ilişkin elde edilen bulguları, sosyal, ahlaki ve akademik öğrenmeyi içeren öğrenme süreçlerini daha iyi anlamaya yardım etmek amacıyla kullanmaya çalışır.
Çocukların ve yetişkinlerin zihinsel, duygusal davranışlarını incelemekle öğrenmenin niteliğini ve kalitesini etkileyen faktörleri bulmaya çalışır.
Eğitim psikolojisi yaklaşık doksan yıldır vardır ve onun ne olduğuna dair tartışmalar vardır. Bazı insanlar eğitim psikolojisini psikolojiden elde edilen ve sınıf etkinlikleri için de kullanılan bilgi olduğuna inanırlar. Bazıları da okul yaşımı üzerinde çalışmak için psikoloji yöntemlerine başvururlar.
Eğitim psikolojisi, psikoloji ve eğitimin bilgisini kullanarak eğitim süreci
ile ilgili bilgilere yeni bilgi katar. Sınıf öğretimi için bu bilgiyi
kullanmaya çalışır.Böylece, eğitim psikologları hem bilgi üretir hem de
bilgiyi kullanırlar.
EĞİTİM PSİKOLOJİSİNİN BOYUTLARI
Eğitim psikolojisi, öğrenmeye ilişkin önemli fikirler verir.Ailede ve toplumda öğrenme üzerindeki etkilere ilişkin görüş sağlar. En çok sınıftaki öğretme ve öğrenme süreçleri ile ilgilenir.
Eğitim psikolojisini dikkate alan ve uygulayan bir eğitimci eğitim sürecinde öğrencilerin gelişimsel özelliklerini dikkate alır. Örneğin, Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı, çocukların bilişsel gelişime veya düşüncenin gelişimine ilişkin bilgilerini çerir.
Öğrencilerin kişisel farklılıkları olduğunu bilen eğitimci aynı dersi dinleyen öğrencilerin hepsinin aynı anda ve aynı hızda öğretilenleri anlayabilmelerii, bazı öğrencilerin tekrara ihtiyaç duyabileceğini bilir.
Ayrıca, etkili öğrenmede eğitimci, öğrencilerinin ders öncesi dikkatini çeker, konunun amacını anlatır,anlatacağı konunun onların ne işine yarayacağını belirtir ve ders süresince
canlı bir biçimde sesini, jest ve mimiklerini kullanır ve ilgilerini çekmeye çabalar.
EĞİTİM PSİKOLOJİSİ VE ÖĞRETMEN SORUMLULUKLARI
Bir bilim olarak eğitim psikolojisinin amacı, öğretmenlerin kullanabileceği bilgiyi araştırarak onlara sağlamaya çalışır. Bu kapsamda, eğitim psikolojisini dikkate alan etkili öğretmenler, konuya hâkim olurlar. Kesin ve net temel öğretim becerilerine sahiptirler. Bu öğretmenler, amacı oluşturma, öğretimsel planlama yöntemleri ile desteklenen mükemmel öğretim
stratejilerine sahiptirler.
Eğitim psikolojisi, eğitim uygulamasının bazı yönleri hakkında bilgiler sağlar. Sınıftaki öğretme ve öğrenme süreçleri ile daha çok ilgilidir.
Bu çerçevede, öğretim görevlerini gerçekleştirmede ortaya çıkan problemler ile yakından ilgilenirler.
Öğretimsel sürecin amaçları;seçme, öğrencileri anlama, öğrenme sürecine ilişkin fikirleri anlama ve kullanma, öğretim yöntemleri seçme ve kullanma ile öğrenci öğrenmesini değerlendirme olmak üzere beş temel görev içerir.
Bu görevler hem öğretmenlerde hem öğrencilerde problemler yaratabilir.
EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ
BİREYİN GELİŞiMİNDE EĞİTİM SÜRECİNİN ROLÜ
Bireyler; yaşam boyunca düzenli ve sistemli bir şekilde değişim gösterir. Gelişim
olarak nitelendirilen bu değişmeler ise büyüme olgunlaşma ve öğrenme süreçleri
yoluyla olur.
Ancak, gelişme sadece çocuğun büyümesi ve olgunlaşması ile gerçekleşmemektedir. Ayrıca öğrenme yaşantıları da çocuğun büyümesi ve olgunlaşmasında önemli bir rol oynamaktadır.Hem de çocuğun bilişsel ve psikososyal yönlerden de gelişimini sağlamaktadır.
Çocuğun öğrenme yaşantıları yoluyla gelişiminde, içinde bulunduğu çevrenin
koşulları belirleyici olmaktadır.
Aile ve okul ortamında geçirilen eğitim yaşantıları sonucunda gerçekleşen öğrenmeler çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin, evde anne babanın argo
konuşması çocuğun dil gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Çocuğun okulda öğrendiklerini eve geldiği zaman anne babası ile paylaştığında anne babanın sergileyeceği ilgi veya ilgisizlik çocuğun okula ve öğrendiklerine olan bakış açısının da belirleyici olacaktır.
Okulda öğretmenlerin çocuğun anlamadığı yerleri sorması kafasında sergileyeceği tutum, derse karşı ilgisini, gücünü ve ilerlemesini etkiler.
Her birey bir potansiyele sahiptir. Bireyler yaşam içerisinde potansiyellerini
geliştirme yönünde çaba sergilerler. Bireyin sahip olduğu kalıtımsal özellikler farklılık gösterir.
Ailenin,okuldaki öğretmenlerin ve toplumdaki yetişkinlerin bireyler arasındaki
farklılıkları dikkate almaları, bunları ortadan kaldırmak yerine gelişimlerini
sağlamaya katkıda bulunmaları gerekir.
Günümüz eğitim anlayışı öğrencilerin fiziksel, bilişsel tüm gelişim alanlarında bir bütün olarak gelişmelerini sağlamayı amaçlar. Bireyi bir meslek sahibi yapma, toplumsal uyumunu sağlama gibi yönlerden kendisi için yetiştirirken, aynı zamanda bireyin iyi bir insan,toplum için nitelikli insan gücünü sağlama ve bireyin iş yaşamında yaratıcı olmasını sağlama gibi yönlerden de toplum için yetiştirmeye çalışır.
Bireyin kendisi için yetiştirilmesi,her yönden gelişiminin sağlanması ,bireyin içinde yaşadığı topluma da olumlu katkılar yapmasını sağlayacak, bireyin potansiyellerinden toplum üst seviyede yararlanabilecek ve toplumsal ilerleme görülecektir.
Çağdaş eğitim anlayışında, bireyin her yönden gelişmesine yönelik hizmet alanları vardır. Geleneksel eğitim anlayışına sahip bir ortamda öğrencilere sadece öğretim ve yönetim hizmetleri verilirken, çağdaş anlayışa sahip ortamda öğretim ve yönetim hizmetlerinin yanında öğrenci kişilik hizmetlerine de yer verilmektedir.
Böylece, öğrenci hizmetleri kapsamında okulda öğrencilere sağlık, sosyal yardım, rehberlik, ile sosyal ve kültürel hizmetler verilebilmektedir.
Öğrencilerin kişilik gelişimini sağlayıcı hizmetler, özellikle rehberlik hizmetleri,
eğitim sürecinin ayrılmaz yanını oluşturmaktadır.
Bu çerçevede, “bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı davranış meydana getirme süreci” olarak tanımlanan eğitimin, bireyin her yönden gelişimini sağlayacak davranış değişlikleri oluşturmaya çalışması gerekir.
EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ
Bireylerin gelişimlerini sürdürmelerinde öğrenme yaşantıları önemlidir. Bireylerin gelişiminde öğrenme yaşantıları, bebeklik yıllarında çoğunlukla ailede geçirilen yıllar ile belirlenir.
Çocuk, okul öncesi kurumlara devam ederek planlı öğrenme yaşantısı geçirmeye başlar. Bu eğitim süreci daha sonraki zamanlarda ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim biçiminde devam eder. Eğitim sürecinde bireylerin belirlenmiş amaçlar doğrultusunda davranış değişikliği gerçekleştirmeleri beklenir.
İlköğretim yıllarında okumayı yazmayı, basit matematiksel işlemler yapmayı öğrenirken ilerleyen yıllarda kendi vücudunu, doğayı ve çevresindeki olayları öğrenmeye ve başlar.
Ortaöğretim yıllarında ise soyut kavramlar ile kendi düşüncelerini ifade etmeye, olaylar arasında sebep sonuç ilişkileri kurmaya, kendi yetenekleri ile bir meslek seçmeye başlar.
Yükseköğretim yıllarında ise bir mesleğe hazırlanırken aynı zamanda çevresiyle yakın ilişkiler geliştirmeyi öğrenirler. Dolayısıyla eğitim sürecinde öğrencilerin yapmış oldukları çok sayıda davranış değişiklikleri onlardaki gelişmelere yol açar. Böylece ,eğitim sürecinde birey her yönden gelişir.
Bazı öğrenciler bu davranışları başarırken,bazıları zorlanır. Bazı öğrenciler hiç istenmemesine rağmen diğer arkadaşlarına karşı küçümseyici,fiziksel şiddet davranışları sergileyebilirler.
Bireylerin sağlıklı bir biçimde gelişmelerini sağlamak için bu davranışlarının anlaşılması ve buna uygun bilimsel çözümlerin sergilenmesi gerekir.
Psikoloji, insan davranışlarını incelemektedir.İnsan davranışlarına ilişkin genel ilkeleri çeşitli bilimsel araştırma yöntemlerini kullanarak ortaya koyar.
Psikoloji, eğitimsel etkinliklerin gerçekleşmesinde dikkate alınması gereken faktörleri
önerir. James’in söylediği gibi, psikoloji bir bilimdir. Öğretim ise bir sanattır. Bilim, öğretim yönteminin uyacağı, itaat edeceği ilkeleri sağlamaktadır. Hatalı uygulamalara dikkat çekmekte ve yeni önerilerde bulunmaktadır.
EĞİTİM PSİKOLOJİSİ
Eğitim psikolojisinin doğası
Eğitim psikolojisi, psikoloji ve eğitim gibi iki çalışma alanı karışımını barındıran
bir alandır. Eğitim psikolojisi hem davranışların incelenmesin hem de eğitim sürecinin incelenmesini içerir.
Eğitim psikolojisi genel, sosyal, gelişimsel ve çocuk psikolojisine ilişkin elde edilen bulguları, sosyal, ahlaki ve akademik öğrenmeyi içeren öğrenme süreçlerini daha iyi anlamaya yardım etmek amacıyla kullanmaya çalışır.
Çocukların ve yetişkinlerin zihinsel, duygusal davranışlarını incelemekle öğrenmenin niteliğini ve kalitesini etkileyen faktörleri bulmaya çalışır.
Eğitim psikolojisi yaklaşık doksan yıldır vardır ve onun ne olduğuna dair tartışmalar vardır. Bazı insanlar eğitim psikolojisini psikolojiden elde edilen ve sınıf etkinlikleri için de kullanılan bilgi olduğuna inanırlar. Bazıları da okul yaşımı üzerinde çalışmak için psikoloji yöntemlerine başvururlar.
Eğitim psikolojisi, psikoloji ve eğitimin bilgisini kullanarak eğitim süreci
ile ilgili bilgilere yeni bilgi katar. Sınıf öğretimi için bu bilgiyi
kullanmaya çalışır.Böylece, eğitim psikologları hem bilgi üretir hem de
bilgiyi kullanırlar.
EĞİTİM PSİKOLOJİSİNİN BOYUTLARI
Eğitim psikolojisi, öğrenmeye ilişkin önemli fikirler verir.Ailede ve toplumda öğrenme üzerindeki etkilere ilişkin görüş sağlar. En çok sınıftaki öğretme ve öğrenme süreçleri ile ilgilenir.
Eğitim psikolojisini dikkate alan ve uygulayan bir eğitimci eğitim sürecinde öğrencilerin gelişimsel özelliklerini dikkate alır. Örneğin, Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı, çocukların bilişsel gelişime veya düşüncenin gelişimine ilişkin bilgilerini çerir.
Öğrencilerin kişisel farklılıkları olduğunu bilen eğitimci aynı dersi dinleyen öğrencilerin hepsinin aynı anda ve aynı hızda öğretilenleri anlayabilmelerii, bazı öğrencilerin tekrara ihtiyaç duyabileceğini bilir.
Ayrıca, etkili öğrenmede eğitimci, öğrencilerinin ders öncesi dikkatini çeker, konunun amacını anlatır,anlatacağı konunun onların ne işine yarayacağını belirtir ve ders süresince
canlı bir biçimde sesini, jest ve mimiklerini kullanır ve ilgilerini çekmeye çabalar.
EĞİTİM PSİKOLOJİSİ VE ÖĞRETMEN SORUMLULUKLARI
Bir bilim olarak eğitim psikolojisinin amacı, öğretmenlerin kullanabileceği bilgiyi araştırarak onlara sağlamaya çalışır. Bu kapsamda, eğitim psikolojisini dikkate alan etkili öğretmenler, konuya hâkim olurlar. Kesin ve net temel öğretim becerilerine sahiptirler. Bu öğretmenler, amacı oluşturma, öğretimsel planlama yöntemleri ile desteklenen mükemmel öğretim
stratejilerine sahiptirler.
Eğitim psikolojisi, eğitim uygulamasının bazı yönleri hakkında bilgiler sağlar. Sınıftaki öğretme ve öğrenme süreçleri ile daha çok ilgilidir.
Bu çerçevede, öğretim görevlerini gerçekleştirmede ortaya çıkan problemler ile yakından ilgilenirler.
Öğretimsel sürecin amaçları;seçme, öğrencileri anlama, öğrenme sürecine ilişkin fikirleri anlama ve kullanma, öğretim yöntemleri seçme ve kullanma ile öğrenci öğrenmesini değerlendirme olmak üzere beş temel görev içerir.
Bu görevler hem öğretmenlerde hem öğrencilerde problemler yaratabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder